HUCEC-İ KAT’İYYE kitâbı Bağdâdlı Ebülberekât Abdüllah Süveydî “rahmetullahi aleyh” tarafından arabî diliyle yazılmışdır. 1323 [m. 1905] de Mısrda basılmış, 1400 [m. 1980] de İstanbulda ofset baskısı yapılmışdır. Allâme Abdüllah Süveydî tarafından yapılan Türkçe tercemesi, 1326 [m. 1908] da Mısrda Kürdistan matbaasında basılmışdır. Süveydî Abdüllah efendi, binyüzdört [1104] yılında Bağdâdda tevellüd etdi. Binyüzotuzyedide hac vazîfesini yapdıkdan sonra, Abdülganî Nablüsîden [1050-1143 (m. 1730 Şâm)] ve İstanbullu Alî [1099-1149] efendiden de icâzet aldı. Bağdâdda yıllarca ders verdi. Birçok kıymetli kitâb yazdı. Otuzuncu dedesi; Abbâsî halîfelerinden Ebû Ca’fer Abdüllah Mensûrdur.] Îrân hükümdârlarından Nâdir şâh [1099-1160 (m. 1746)] Îrân ve Buhârâ âlimlerini toplayarak, Sünnî ve Şî’î fırkalarından hangisinin doğru olduğunun anlaşılmasını emr etmiş ve Süveydîyi o meclise reîs yapmışdı. Bu meclisde konuşulanları bildiren (HUCEC-İ KAT’İYYE) kitâbı çok kıymetlidir. Bu meclisde kendisi, Şî’î âlimleri ile uzun konuşma sonunda, Ehl-i sünnetin haklı olduğunu isbât etmişdir. Şâhın hoşuna giderek, kendisini tebrik etmişdir. 1174 [m. 1760] senesi Şevvâlin onbirinci Cumartesi günü vefât etmişdir. 200 [m. 815] de vefât etmiş olan Ma’rûf-i Kerhî hazretlerinin türbesi yanında medfûndur.

Îrândaki Safevî hükümdârlarının dokuzuncusu ve sonuncusu olan şâh Hüseyn Safevî, 1142 [m. 1729] de, Efganlılar tarafından öldürülünce, Acemistân karışdı. Şâhın oğlu İkinci Tahmâsib âciz ve eğlenceye düşkün olduğundan, Nâdir adındaki vezîri idâreyi eline aldı. 1143 de Efganlıları Îrândan çıkardı. Başşehrleri olan İsfehanı geri aldı. Bağdâd vâlîsi Ahmed pâşa zemânında Bağdâdı kuşatdı. Sekiz ay sonra, İstanbuldan gelen topal Osmân pâşanın ordusu Îrân askerini kaçırdı.

Nâdir şâh 1148 de Îrân şâhı oldu. Delhîyi aldı. Çok kan dökdü. Efganistânı, Buhârâyı aldı. (Şâhenşâh) ismini aldı. Osmânlı devletine sefirler gönderip, Ehl-i sünnet fırkası ile İmâmiyye fırkasından hangisinin doğru olduğunun ilm yolu ile anlaşılmasını istedi. Büyük bir ordu ile Bağdâd ve Mûsul üzerine yürüdü. Alamayıp Necefe çekildi.

Şî’îlerle Sünnîler arasında, birbirine uymıyan inanışları ortadan kaldırmak, doğru olana sarılarak iki fırkayı birleşdirmek için (NÂDİR ŞÂH) emr verdi. İki taraf âlimleri toplandı. Hepsinin karşısında Abdüllah Süveydî efendi ilm, akl ve senedlerle uzun konuşmalar sonunda, Şî’îleri cevâbsız bırakdı. İki tarafın soru ve cevâbları (HUCEC-İ KAT’İYYE) ismi ile bir kitâb hâlinde neşr edildi.


Dokümanı göremiyorsanız? Burayı tıklayınız

Makaleyi paylaş

Submit to FacebookSubmit to Google PlusSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn

otag1 otag2 Kayı 11 Kapak  otag iii